Nihat GÖKSU

Nihat GÖKSU


Hınıs Kokuyor

04 Temmuz 2011 - 13:35

Yıllardır bir türlü yenemediğim yükseklik korkuma rağmen, bindiğim uçakta korku ve heyecanı çok şiddetli yaşadığım, yaklaşık 2 saat sonrasında söz konusu Hınıs’a gitmek olunca heyecanım  daha ağır basmıştı. Saat 15:00 arabasına yetişmek için arkamda sürüklediğim valizi ve yanımda koşar adımlarla yürüyen oğlumla Hınıs garajına gelmiştik. Bambaşka bir mahalle başı gördüm.  Sene 1985 yıllarında geldiğim mahalle başında yaşayan akrabamızın o görkemli ev ve bahçesinin, o gün hafızamızda en derin iz bıraktığı;  bugün ise  bu yerde kokuşmuş sokaklar, harabeye dönmüş evler,  çaresiz insanlar, gariban çocuklar, her birkaç dakikada bir geçen dilenciler, kırışmış suratlar, parçalanmış ayakkabılar, hem bunların başbakan gibi ilerde yeni ayakkabı alacak paraları da  olmayacak. Olsa da bile yaşı da yetmeyecek. Bütün bunlara rağmen bu ülkede Akp %50 oy alıyorsa, İbrahim TATLISES’in kasetleri en çok satılıyorsa, Recep İVEDİK  en çok izlenenlerin başında ise yapılabilecek pek bir şey kalmamıştır, bu hasta ölmüştür.
    Bindiğimiz Hınıs  arabasına abimle bizi saymazsak, birde Anıl’ı saymazsak 3-5 kişi ile yaptığımız yolculukta, kimse o sürekli “nerelisin?” sorusunu  sormadı. Gerçi sorsa da yolların bozukluğunda her seferinde bilmem kaç cm havaya kalktığımız bir yolda cevap verecek durumumuzda olmazdık  ya şoförün söylediğine göre  yeni bir yol inşa ettikleri için bu yola bakım yapılmıyormuş. Kilise deresinde Hınıs’a doğru yapılan yol çalışmasından dolayı toz duman içinde Hınıs’a indik. Hınıs henüz çöpçüler tarafından temizlenmeyen pazar yerini andırıyordu. Her attığım adımda öfkem biraz daha kabarıyordu. Hınıs’ı bu kadar kirli görünce acaba tıpkı yol gibi  yeni bir Hınıs’mı inşa ediliyor diye düşündüysek de biraz sonra  öyle olmadığını gördük. Çöp bidonları ters dönmüş her bidonun başında leşini bekleyen kargalar gibi toplanan kediler yolun ortasında ezilmiş domatesler, muhtemelen ekmek arası yenildikten sonra atılan ekmek parçaları, kağıtlar, poşetler, atılan kavun, karpuz, üzüm, şekerli meyve atıklarının etrafında toplanan sinekleri insanların itişip kakışmaları, telaşlı telaşlı koşuşturmaları ortalığın kirli halı çok kötü bir görünüm çizen gece kondular şehirleşmeyle yakından uzaktan alakası olmayan kaderine terk edilmiş köy olma yolunda bir Hınıs.
     Aldığımız birkaç öteberi ile bindik taksiye. Asfalt olsa belkide 10 dakikada gideceğimiz yola yarım saat sonra ancak gidebildik. Her seferinde yanımızdan geçen mermer kamyonların topraklı yollarında açtığı çukurlar arasında Ilıcak köyüne ulaşınca derin bir nefes aldık. Ertesi gün işimiz dolayısıyla geldiğimiz Hınıs belki yabancı değil  bana ama sanki insanlar yabancıydı.  Biraz önce ekmek aldığımız fırın ustası gözüme ilişiyor. Bir eli neresinde olduğu belli olmayan, hareketlerini   görünce aldığım ekmeği bırakıp bırakmama arasında yaşadığım çelişki, gelen çayı yudumlarken bardağın yarısına kadar dem olan çaydan ancak birkaç yudum içebiliyorum. Mahmut kardeşimin ısrarına rağmen gitmek istemediğim lokantaya, istemediğim yemek değil elbet birkaç gün öncesinde dağ köylerinden birinden kasabın yarı fiyata aldığı hasta  hayvanlar gelir aklıma .Gel gitler yaşadığım sırada bir sıcak dost eli dokunur omzuma hoş gelmişsen kardaş. Baba dostu Nebil abiyi görünce biraz seviniyorum. “Nasılsın nebil abi?”  diyorum “sağol” diyor. “Durumunuz nasıl? hamd olsun durumumuz iyidir. EEEE  Tabi hamd olsun iyidir ama durumunuz ortada” diyorum.
Hani şair diyor ya
Kokuşmuş bir kentin ortasında yürüyorum.
Her gece rüyamda gördüğüm o dar sokaklar
Ensemde bir soluk
Yüreğimin tam ortasında koca bir kara delik
Sebebini bilmediğim korkularla
Kilitli kapıları zorluyorum.
Kokuşmuş bir kentin ortasında geçiyorum
Sükutu hayal dilim lal
Rüzgar  sıyırırken  tozlu kaldırımları
Ve bir yağmur başlar
Siler geçmişin ayak izleri kaldırımlarda
Yaması sökük bir aşkın güncesini tutuyorum
Satırlar vuslata beş kala hicran yarası
Kokuşmuş bir kent ortalık virane
Tanımadığım suratlar gölgesi düşmüş her köşe başına
Dar sokakta yürüyorum kendimi arıyorum.
 
Bu arada sevgili  Mahmut kardeşimin Hınıs’ta olduğumuz sürede bize gösterdiği yakın ilgiden dolayı ne kadar teşekkür etsem azdır. Mahmut bey’in nezdinde  tanıdığımız Tapu Sicil Müdüresi sevgili Cevat hocanın eşinin gayrimenkul  ile ilgili defalarca  soru sorduğumuz halde her defasında aynı içtenlik ve kibarlığı ile cevap verdiği için teşekkür ediyorum.Ayrıca sevgili Yavuz ERTEKİN kardeşime , tam hareket etmek üzereyken gördüğümüz sevgili  Sait MEHMETHANOĞLU’na  bize gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür ederim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 8 Yorum
  • PATRİOT
    13 yıl önce
    BELEDİYE BAŞKANIMIZ 7 GÜN 24 SAAT ÇALIŞMAKTA HINISIMIZIN KOKTUĞUNU KİM SÖYLEDİ YAKINDA BELEDİYE BAŞKANIMIZ MİLLETVEKİLİ OLMASA ŞAŞIRMAYIN ÇÜNKÜ ÇOK ÇALIŞIYOR. HINISTA SU SORUNUNU HALLETTİ ÇÖPLER 24 SAAT TOPLANIYOR V.B.
  • ömer
    13 yıl önce
    hınıs çok da temiz değil ama abartılı bir yazı kaleme alınmış..bence amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek kısacası..
  • Sait MEHMETHANOĞLU
    13 yıl önce
    Saygıdeğer arkadaşlar öncelikle herkese selam ve sayygılar. Yorum yaparken sadece o anki duygularımızla hareker ettiğimiz için fazlaca kırıcı oluyoruz.Kişisel haklara riayet etmeyip hakarete kadar giden yorumlar yazıyoruz hiç düşünüyormuyuz'ki bu siteyi takip eden bir çok insanlar var hele dışarıdan gelen yada gelecek olan memurlar,turistler, yada başka kişiler var.Şimdi bu yazılanları bir çok insanın okuduğunu ve ne düşündüklerini düşünebiliyormuyuz Konu Hınıs İse Hınısı yüceltmenin çarelerine bakalım yok sorun Hınıs değilde kişisel tartışmalar ise o zaman başka ortamlarda pek ala tartışılabilir bu site bir birimize hakaret edeceğimiz yer değil...Herkese selam ve saygılar...
  • Öz Hınıslı
    13 yıl önce
    Hınıs ta kokuyor sitedeki bazı insanlarda kokuyor. Bu ne anlamsız tepkiler böyle anlamak zor. Ne tahammülsüz insanlarız böyle. Valalahada kokuyor billahada kokuyor . Hınısa hakaret etmiş havası estirmenin anlamı yok bence. İftiramı atmış. HeM Suat bey evinde bitmemiş yarım bırakmışsan. Demekki bitmiş olsaydı daha neler diyecektin neler. Nihat beg hınısa olan sevgisinden acıdığından gerçekleri yazmış. Diger bir ekonomik yazar Galip beyde vermiş veriştirmiş. Uzaktan atıp tutmak kolay. Hele bir gelinde bizim çektiğimiz zulümleri görün beyler. Biriniz Almanyada dert yok tasa yok bir diğerinizde o kadar mutluki ...................................... Hiç değilse ekonomimiz düzelir. Biraz akıllı olun beyler akıllı. Hırs ve öfkeyle olmaz bu işler. İcraat icraat icraat ister.
  • Suat Mehmethanoğlu
    13 yıl önce
    Sevgili Mehmet kardeşim. Öncelikle çoktan beridir görüşemediğimiz için sana hoş geldin demek istiyorum. Nihat beyin yazdıklarını okudum hemde tekrar tekrar okudum. Ancak beni şaşırtan birazda üzen Fırıncının bilmem elinin nerede olduğunu artı Lokantalarda yemek yiyemediğini belirtmesi beni ziyadesiyle üzdü. İnan Fırında ekmek yapan ustanın bile kim olduğunu bilmiyorum. Artı lokantalara gelen etlerin ne şekilde ve nereden getirildiğinide bilmiyorum. Eğer gerçekten et konusunda bir bildiği varsa Nihat beyin bunu bütün memlekete anlatması gerekiyordu. Çünkü o etlerden bütün bir memleket kullanıyor. Elbetteki hiç kimse bozuk yada kalitesiz etleri tüketmek istemez. Bugün Hınısın ne durumda olduğunu hepimizde biliyoruz. Biribirlerimizi kandırmanın yada laf oyunu yapmanın bir manasıda yoktur. Ben Hınısın dört dörtlük bir yer olduğunu söylemiyorum. Ama bunda sorumlu olan kim? Memleketi bu hale getirenler kim? Gidip onlardan hesap sormamız gerekmiyormu? Amacım burada Nihat beyi yerden yere vurmak değildir. Nihat beyi şahsen tanımıyorum ama yazılarıyla, sitedeki efendi duruşuyla hepimizin gönlünde taht kurmuş değerli bir arkadaşımızdır. Eğer gerçekten yazdıklarımdan rahatsız olduysa kendisinden hakkını helal etmesini istiyorum. Ne olursa olsun bizler dostuz ve arkadaşız. hınıslı NİCKLİ ŞAHSA... hınıslı nickli hemşerim. Şahsınızı tanıyorum yada tanımıyorum bilmiyorum. Ama öncelikle kimliğinizi belirtmiş olsaydınız ona göre size cevap verirdim. Mümin kişi ne korkak olur nede Cimri. Hele Müslüman birinin yalan söylemesi bile dinimizde şiddetle yasaklanmıştır. Artı insanlara iftira atmak bile büyük günahlardan biridir. Siz beni ne kadar tanıyabiliyorsunuzki beni çıkarcılıkla ve yalancılıkla suçluyorsunuz. Ben Hınısta bir bina yaptıysam bunu memleketin gelişmesi için yaptım. Memleketimiz biraz daha ilerlesin mantığıyla yaptım. Eğer çıkar amaçlı olsaydı dünya kadar para döküpde Hınısa bu yatırımı yapmazdım. Batıda yada herhangi bir yerdede yapabilirdim. Şunuda açıkça söyleyeyimki bana bu iftirayı attığınız için Ruzi mahşerde bunun hesabını Allahın ve Peygamberin huzurunda vereceksiniz... Ben Hınısa bina yapmamış olsaydım bile Hınıs her zaman benim gözümde paristende parisin şahındanda üstündür. Bilmiyorum Parisi ne kadar çok tanıyorsunuz ama şunu bütün samimiyetimle söyleyeyimki Paris Hınıstan daha çok pislik içerisindedir. Benim Hınıs hakkındaki düşüncelerimi ve Memleketimi ne kadar çok sevdiğimi gidip Mahmut Abişten sorabilirsiniz. Ne rant peşindeyim, nede kimselere saldırmak gibi bir niyetimde yoktur. Yazılanlara yorum yazmak ayrı birşeydir ama şahsına ve kariyerine saldırmak apayrı birşeydir. Nihat beyi severimde sayarımda, ancak yazılanlar hakkında yorum yapmak o kişiye saldırmak ve o kişiyi rencide etmek manasında değildir. İnsanlar hakkında görüşünüzü belirtirken biraz daha pozitif davranırsanız hem Allah katında hemde insanlar arasında değerinizi kaybetmemiş olursunuz. Bilmem anlatabildim mi?...
  • hınıslı
    13 yıl önce
    Safvân İbnu Süleym radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! dedik, mü'min korkak olur mu?" "Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine: "Evet!" buyurdular. Biz yine: "Pekiyi yalancı olur mu?" diye sorduk. Bu sefer: "Hayır!" buyurdular." Muvatta, Kelâm 19, (2, 990).her kim kendi çıkarını başkasının çıkarının üzerinde tutarsa suat beğ gibi Allah katında bunun hesabını verecektir.Suat beğimiz bir bina yaptılar diye nerde ise hınısı Paris ilan edecek.El insaf yaw hınıs pislik içinde ta dışarıdan biri gelmiş elini vicdanına koyarak yazıyor.hınısta birileri bir bina yaptılar diye rant peşindeler.Hem de acımasızca saldırdılar Nihat beye biraz elinizi vicdanıza koyun siz orda yaşamıyorsunuz belki ama tüm akrabalarınız orda madem yazara ve de yorumcular inanmıyorsanız.şehir merkezinde alt üst oturan sadi ile denize sor sait beğ onlarada inanmıyorsan hemen önünde Mehmet amcanın dükanı var ona sor.dahada inanmıyorsan Allah seni ıslah etsin.
  • mehmet BİNGÖL
    13 yıl önce
    Sevgili Nihat,yazını dikkatle okudum ve hiç şaşırmadım.Çünkü tamamıda doğru.Denetimin olmadığı , yöneticilerin yönetmekten aciz oldukları ve insanların para kazanmak uğruna her şeyi görmezden gelmeleri hoş olmasa gerek.Eskiden çarşı ağaları vardı,fiyat ve temizlik kontrolu yaparlardı.Bilmem`,ki şimdi varlar mı?.Sanırım,yazılarımızda bahsettiğimiz terminal umumi tuvaletininde esamesi yok gibi.Sevgili Nihat,yorumları okurken Suat kardeşimin yorumu bana çok ilginç geldi.Hani aslında o bizden biraz daha avrupalıdır.Bölgenin eskiyen,aksayan yönlerini bulmadaki gözlemleri biraz avrupai olması lazım gelirken`;Suat kardeşim,biz avrupa görmemişlerin gözlemlerinin gerisine düşmesi bende hayal kırıklığına neden oldu.Yazında ,Hınıs halkını aşağılaman konu edilmemişken ;Suat kardeşim tarafından o boyuta indirgemesi şaşırttı beni.Ayrıca, otların kokusudur demek belkide biz okurları biraz hafife alır gibime geliyor.Çünkü;otların ne kadar güzel koktuğunu kendisi bilmez olabilir,ancak o otların içinde sayısız güzel kokulu çiçeklerin olduğunu bilmesi lazım.Her neyse,tahlil,yorumlama veyadüşlemden uzak sadece gördüğün gerçekleri yazmana ne gerek vardı.Yoksa yorumcuların çoğu Horasan ilçesini görmemişler mi?.
  • özgür özkan
    13 yıl önce
    nihat abi biz mutluyuz halimizde hınıs üc tarafı dereyle kaplı bitanesi temiz degil dere camisine giden yolumuz var halen acıktan lagam suları akıyor bunu gören yok . cevre yoldan arabayla geciniz yeni hastanenin lagamı acıktan akıyor iki ay oldu ilgilenen yok .cöpler yerde hınısta ortalık başı boş köpekler var . park pislikten gecilmiyor üstüne üslük sinekler kaynıyor tabi biz mutluyuz budurumdan neden şikayetci olalımki .....................