ÖLÜM...
Ölüm; sessizlik
Ölüm çaresizlik.
Ölüm bir son
ve ölüm son durak.
Ölüm aşkların, sevdaların ideallerin, makamların son bulduğu
Kim bilir belkide bir
başlangıç.
Ölüm krallıkların sonu,
Ölüm zulmün hükmedemediği bir gerçek.
Ölen bir insan
Ölen bir çiçek.
Ölen bir gerçek.
Ve ölen bir çift mavi göz.
Ölen bir delikanlı
Ölen bir hain.
Ölen bir imparator.
Ve ölen bir gariban.
Ölen bir baba
Ölen bir anne
Ölen bir sevgili
Ve Ölen bir umuttur bazen.
Ölen bir şiir
Ölen bir makale
Ölen bir romandır.
Ve ölen bir türküdür dillerden düşmeyen.
Ve ölüm ister beğenelim ister beğenmeyelim ama…
Hayatımızdaki en büyük gerçektir.
Mahmut ABİŞ
Hüznün ve
umutsuzluğun içimi kapladığı bir anda yazmış olduğum bu dizeler aslında beş
para etmez şahsiyetlerin üzerimde bırakmış olduğu duygu yoğunluğunun bir dışa
vurumuydu. Şahsiyetsizler diyorum çünkü satılmamış hiçbir değeri kalmayan sığ
düşünceleriyle ulaşılmaz olduklarını zanneden sahte maneviyat esrarkeşi bu kişiler ,cidden
çok tehlikeli bir kişilik olarak karşımıza çıkmaya devam ediyorlar.
Her şeyin tek hâkimi
olduklarını zanneden, kaliteli tiyatro oyuncuları olan bu tiplerin bu denli söz
sahibi oldu bir toplumda duygular, inançlar, sevinçler, hüzünler bir bir yok
olup gidiyor ister istemez. Bir zamanlar bir dostum bu topluluk için “ölmüş
atlar cehennemi “ demişti. İlk duyduğumda ani reaksiyonla ne diyor bu demiştim
kendi kendime. Bugün düşündüğümde gerçekten de o arkadaşa hak vermeye başladım.
Gerçekten de bu topluluk ölmüş atlar cehennemine benziyor. Duyguları, inançları,
sevinçleri, hayalleri ölmüş bu toplumun. Varsa yoksa tek tutunacakları dal
menfaatleri olmuş. İşte bu noktada her şeyiyle bu pazarda iflas ettiğini
düşünendir kazanan aslında.
Varsın
kaybedilen maddiyat olsun. Şeref ve haysiyetini kaybeden birisi maddiyatını,
makamını kazansa ne yazar. Düne kadar eleştirdiğimiz kişileri bugün aklıyorsak,
yanlışlarını bas bas bağırdığımız bu kişilere bugün yanlışlarına rağmen dürüst
diyorsak varsın olmasın bu yaşam. Varsın olmasın böyle dostlar, arkadaşlar,
yoldaşlar,
Ölüm dediğimiz şey aslında yüce Yaradanın
insanoğluna sunmuş olduğu en güzel olgudur. İnsanoğlu bu olguyu düşünerek
nefesini tüketmekte ve sonu belli olan bir yolda zaman harcamaktadır. Er yâda
geç tadacağımız bu gerçeklik belli iken;
Behey üçkâğıdı
kendine yaşam tarzı seçenler!
Maneviyatını
satan makam severler!
Ey bukalemunlar!
Sahtekârlar!
Ey soytarılar!
Kendini beğenmişler!
Ey inançlı
geçinen yezitler!
Ey dünya
malına tapanlar!
Ey kendini
hükümdar zannedenler!
Ey Ağalar!
Ey Beyler!
Ey
zulmedenler!
Ey bu zulme çanak tutanlar!
Ey üç kuruş etmez şahsiyetler!
Ey kibri
kendine yaşam tarzı olarak seçenler!
Unutmayınız
ki ikiyüzlülerde,zenginlerde,makam sahibi olanlarda birgün ölecek.
Unutmayınız
ki Hainlerde bir gün ölecek. Ve unutmayınız ki gittiğiniz yerde sizi
kurtaracak olan bu kurnazlığınız olmayacak.
FACEBOOK YORUMLAR