Ölümler vardır ölenin arkasından ağıtlar yakılır. Ölümler vardır gidenin arkasından iyi ki öldü denir.
Bugün arkasından ağıtlar yakılan, Hınıs’ın neşe kaynağı herkesin sevdiği, dost canlısı, Faruk BAKIŞKAN ağabeyimizi kaybettik.
Ölümünde bile yaptı yapacağını. Şoförlük yaptığı otobüs firmasının aracıyla Erzurum’dan Ankara istikametinde seyir halindeyken karşı taraftan ecel olup gelen TIR şoförünün kullanmakta olduğu aracı üzerine sürmelerine rağmen kendini otobüsteki yolculara zarar gelmesin diye feda etti.
Bu ne yaman bir hüzündü. Bu ne yaman bir acı. Ölüm bir insana bu kadar mı yakışmazdı.
Nasıl yaşamıştın sen hayatı öyle, nasıl kendini bu kadar sevdirmiştin insanlara. Neydi bunun formülü. Bizlere öğretmeden neden çekip gittin be abi. Senden öğrenecek çok şeyimiz vardı. İnsafsızca yapılan şakalara nasıl dayanabildiğini, şerefsizlere susarak nasıl cevap verilebileceğini, toplumda sevilmek için ağa paşa olmaya gerek olmadığını öğretecektin bizlere. Delikanlığın parayla pulla, kırk elli adamla olamayacağını öğretecektin.
Erken gittin be ağabey çok erken. Şimdi sormazlar mı sana cenazende böylesine kalabalığı bir araya getirmeyi nasıl başardın diye. Tüm ilçenin tek yürek olup arkandan gözyaşı dökmelerini, düğünlerde dahi bir araya gelemeyen yüzlerce araçlık bir konvoyla cenazenin ilçeye gelmesini sağlamak için neler yaptın. Soruları cevapsız bırakıp arkana bakmadan gittin. Evet, sadece gittin.
Şimdi sen yoksun ya, arkandan neler konuşuluyor haberin yoktur. Ben sana söyleyeyim abi. Eşi benzeri yoktu Faruk BAKIŞKAN’ın diyorlar. Böyle birisi bir daha Hınıs’a gelmez diyorlar. Şimdi biz kimi kışın soğuğunda direğe bağlayıp delinin biri kendini direğe bağlamış diye ihbar edeceğiz, Şimdi biz kime en ağır şakaları yapıp ta karşılığında tepki olarak sadece içten bir gülücük bulacağız diyorlar. Herkesin sende bir anısı varmış be abi. Bunca anıyı hangi zaman diliminde yaşadın ve yaşattın insanlara. Hangi sabırla, hangi duygularla.
Ölümünle tüm Hınıs’ ı yıktın. Tüm ilçe mateme büründü. Bunu bu ilçeye yapmaya hakkın varmıydı be abi. Acelen neydi. Toplumda ölmesi gereken bunca asalak, bunca şerefsiz, bunca beş para etmez insan varken neden onlardan önce davrandın.
Bu toplum mu hep sana şaka yapacaktı. “Ölmedim ben. Hep siz mi yapacaksınız şakaları. Birde ben şaka yapayım” demedin. Bu kadar şeye direndin de ölüme neden direnmedin. Yoksa bunca zaman sana yapılanların cezasını mı çektirmek istedin bizlere.
Belki de sen haklıydın abi. Belki de sana yapılanlara yeter artık dedin. Bıktım artık sizden de ilçenizden de zaten terk edip gitmişim diye düşündün. Ancak şunu unutma; sen bizim için ölmedin. Yıllarca seni çocuklarımıza dostlarımıza anlatıp içimizde seni hep canlı tutacağız.
Gittiğin yer Cennet olur inşallah.
Güle güle abi…
FACEBOOK YORUMLAR