Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

GERMEYELİM/ KOPARTIRIZ!

19 Şubat 2014 - 13:09


  


            30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler için
tüm adaylar harıl harıl çalışmalarına devam ediyor. Benimde aday adayı olduğum
Ak Parti, mevcut 12 adayın dışında bir seçim yaparak site yazarlarımızdan Sayın Sebahattin KIZILTAŞ’ı, Saadet
Partisi Sayın Ali EREN’i,
Cumhuriyet Halk Partisi Sayın Cevdet
Sunay EREN
'i, Barış ve Demokrasi Partisi de Hasan Basri FIRAT ve Gülay PEKER'i
aday göstererek seçimlere girme kararı aldı. Öncelikle tüm aday arkadaşlara
başarılar diliyorum.  

            Her seçimde ilçemize has seçim
psikolojisi bu yıl tüm Hınıs'lı hemşehrilerimizi tedirgin ediyor. Neden mi?
Halen Demokrasi anlayışının ilçemize hâkim olamamasından.

            Peki, bu gerilim neden oluşuyor? Bu
soruya cevap arayalım.

            Bize has "olmazsa olmazlarımız "var bizim. Örneğin; İlçemizde
sade bir vatandaş hiç bir adayın yanında dolaşamaz. Onunla tokalaşamaz. Bir
başka adaya göstere göstere destek veremez. Herhangi bir partiye gönül veremez...
Doğruları için mücadele edemez. Hınıs için işin ehlini seçemez. İşte buna
benzer bir takım sığ kalıplara sığdırılmış çağ dışı düşüncelere sahip bir
toplumuz biz. Oy isterken "Baban hayrına oyunu bana ver "diyen bir aday, aynı
cümleleri tüm adaylara kullanarak "Senden iyisine mi oy vereceğim "diyen bir seçmen profili...
Gerisini anlatmamıza gerek yok sanırım. Babamızın hayrına oy verdiklerimiz
babamınız hayrına ilçeyi talan ederse bile sorun yok. Çünkü biz babamıza hayır
işlemişizdir.

            Benim oy potansiyelim çok fazla,
akrabamı işe alırsan sana oy veririm 
diyen bir seçmen oy potansiyeli olmayan ancak ekmeğe muhtaç
bir garibanın hakkını yemiş kimin umurunda.

            Birde dillerden düşmeyen büyük ailelerimiz  var.
Hınıs’ı çağın ötesinde bir yere taşıyan, huzur ortamının koruyucuları, istihdam
abideleri! Garibanın elinden tutan, fakir fukarayı doyuran, ilçemiz için
Ankara'yı mesken tutan büyük ailelerimiz. Onların takınacağı tavır da çok önemli.
Öyle ya. Onlar destek vermezse kim seçim kazanabilir ki. Ama onlara da
vaatlerde bulunmak gerek. Sonra kızıp desteklerini başka adaya verirler. İyisi
mi kızdırmayalım.

     

            Hınıs'ta seçim kaybetmek
ölümle eşdeğer görülüyor. Hele hele falan adayın karşısında kaybetmek tam
anlamıyla felaket. Öyle ya en çok hak eden aday kendisidir. Kazanmak için her
yol mubah. Ölümüne girmiştir bu seçime.(Bu hırsa ne gerek varsa.)Bu kadar
gözünü hırs bürümüşse seçmen bir başka adayın yanında gezebilir mi? Ona selam verebilir
mi? İşte tüm bu düşüncelerle seçime endekslenen aday ve seçmenin tavırları
seçim arifesinde ortamın gerilmesine sebep oluyor.

             Halbu ki; tüm adayların kol
kola gezerek birbirilerine başarı dilekleriyle seçimlerde boy göstermesi 
ve  demokrasinin gereği olarak seçmenin üzerindeki psikolojik 
baskıyı kaldırmaları, seçmeni kendi vicdanıyla baş başa bırakarak tercihini
kendi istediği şekilde kullanmasını sağlamaları  ne kadar güzel olur.
Hınıs’ta herkesin bir vesile ile akrabalık ve dostluk bağlarının olduğunu,
sırf  bu yüzden kimsenin kimseye oy vermedi diye küsme hakkının
olmadığının bilinmesi gerekir. Seçmenin de oy verirken bu dostluk arkadaşlık ve
akrabalık ilişkilerinden ziyade, memleketin geleceği için en uygun adayı
seçmesi ve birilerinin baskısı sonucu değil de kendi aklıyla bu kararı vermesi
gerekir.

            Sevgili dostlar; gerek seçmen olarak
bizlerin, gerek Belediye Başkanı olmak için çaba sarf eden adayların düşünmesi
gereken tek şey ilçemizin geleceği olmalıdır. Seçimin bir gün sonuçlanacağını
ve yine herkesin seçimden sonra bu ilçede yüz yüze bakacağını unutmaması
gerekir. Toplumu bu kadar germenin ne adaylara nede ilçemize bir getirisi olmayacaktır.
Allah korusun bu gerilimin içerisinde oluşabilecek olumsuz bir olay, ilçeyi
yıllarca geriye götürecektir. Bu yüzden Adaylar ve seçmenlerin sağduyuyu elden bırakmamaları,
yapıcı olmaları nihayetinde bu yarışta ipi bir kişinin göğüsleyeceği gerçeğini
unutmamalarını arzu ediyoruz.

    1 Nisan 2014 Günü umarız kazanan
Hınıs ve Hınıslılar olur..
.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 10 Yorum
  • Sait MEHMETHANOĞLU
    10 yıl önce
    Gerelim mahmut bey gerelimde inceldiği yerden kopsun.Kendini üç kuruşa satanlara,yalakalık yapıpta bir şey kopartırım diye düşünenlere,bu güzel memleketi sömürüp halkın hakkı olan hizmetleri kendi ve yakınlarının ceplerine cukka edenlere, yeri geldiğinde benden iyisi yok diyenlere, kendisi ile barışık olmayanlara;sen ezilensin senin yerin bizim yanımız diyerek insanların duygularıyla oynayanlara,kısacacı asalak gibi onun bunun sırtından zulümle kazanç sağlayanlara vede Suat abimin dediği gibi makarna ve kömüre kendi onurunu satanlara kopsun kopsunda sonu bahar olsun...(Zulümle abad olanın sonu hüsrandır) bu halkın başına örümcek ağı gibi çömelmiş bu halkın kanlarını emen embesilleredir sözüm ...
  • Sebahattin AKYÜZ
    10 yıl önce
    Davası olmayan insan,davasına sahip çıkamayan insan,davasını ilerde başını yere eğdirecek dünyalıklara peşkeş çeken insan.Davasını savunamayan pısırık korkak insan ,dava adamı görünüp daha sonra gemiyi terk eden insan.Ve öte yanda davası için hizmetten başka hiçbir vaadi olmayan dava insanı.Çevremizdeki seçmen daha doğrusu İNSAN profillerini o kadar net ve açıkça ifade etmişsin.Bize düşen bu dava adamlığına yakışır duruşunu sadece alkışlamaktır.Teşekkkürler güzel insan Mahmut ABİŞ. Umarım gelecekte hizmet için daha güzel yerlere gelirsin.Umarım bu duruşun birilerine ayna olur.Selam ve dua ile
  • Suat Mehmethanoğlu
    10 yıl önce
    Sevgili kardeşim, Bana münhasıran övgüyle sözleriniz beni ziyadesiyle onure etti. Çok teşekkür ederim. Bilmem bu kadar övgüye layık birimiyim acaba? Ama genede sizin gibi dostlarımızın gözünde böyle görünmek adına, görüş ve fikirlerinize layık biri olmaya çalışacağım. Sevgili kardeşim, hitap konusuna değinmişsiniz... Elbetteki insanlarımız bazı özel konularda haklı olarak değişik isimler kullanabilirler. Bunada hiç kimsenin eleştiri yapmaya, yapmasına hakkı yoktur. Bilakis saygı duymak gerekir kanaatindeyim. Ama benim için önemli olanı sohbet ettiğim, yazıştığım kişinin birebir ismiyle hitap edip o şekilde sohbet etmekti. Ama olsun önemli olanı biribirilerimizi anlamak gerisi teferruat. Elbetteki sizinle birçok konuda müşteki olduğumuza inanıyorum. Lakin bir noktada yanlış anlaşıldığımı beyan etmek istiyorum. Takdir edersinizki memleketimiz ve memleketimizin insanları hep en iyisine, hep en üst düzeyine sahip olması hepimizin şiarıdır. Ancak seçim zamanlarında, para dağıtımı, kömür dağıtımı yada makarna dağıtımı gibi konuları kendi adıma söylüyorum, Hınıs için değildi, Türkiye geneli içindi. Elbetteki herkesin kendisine göre onuru, haysiyeti vardır. Kişi veya kişilerin onur ve haysiyetlerini söz konusu yapmak Allah korusun insani düşünce ve anlayışımıza ters düşer. Emin olki kardeşim bizim Mahmut Beyle sürekli konuştuğumuz, sürekli olmasını istediğimiz, Hınısımızın ve insanımızın hak ettiği noktaya gelmesiydi. Ancak nasip olmadı. Fakat şunu demekte fayda görüyorum. Yakın bir zamanda memleketimizde bir seçim olacak. Dileğimiz her kim olursa farketmiyor. Hakkaniyetten ayrılmayan adaletli bir belediye başkanı, Belediyenin her kuruşunda halkın hakkı vardır, mantığını güden adaletli bir belediye başkanı istiyoruz artık. Çünkü artık yanlış icraatlar, yanlış kararlar ve bilinçsiz yatırımlar gerçekten memleketimizi gerilere hep gerilere götürüyor, götürmüştür. Sevgili kardeşim, bizler insanız elbetteki hatalarımız olabilir. Önemli olanı bu hatalarımızı güzel bir üslupla ve kırıcı olmadan karşı insana aktarabilmek. Açıkça söyleyebilirimki sizde böyle birisiniz kırcı olmadan insanlara, kişilere hatalarını güzel bir üslupla aktaran bir kişiliğe sahip olduğunuzu görüyorum ve bu meziyetinizden ötürü ben teşekkür ediyorum. Saygılarımla
  • kafası net seçmen
    10 yıl önce
    Sayın Suat Mehmethanoğlu, Öncelikle şunu belirteyim:Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum.Özellikle son yazınız(nesir gibi ama nazım tarzında ya da şiirsel metin diyebilirim)çok güzel imgelerle dolu.Rumuzla yazmamı imceden tiye almış;"size nasıl hitap edeceğimi bilemiyorum"demişsiniz amma ve lakin fikirler değil midir önemli olan?Hasan ya da Hüseyin;Ali ya da Veli,Ayşe veya Fatma,ne farkeder?(Bakınız,yine çok beğendiğim"ben insanım"yazınız)Üstelik rumuzla yazmak Türk edebi literatüründe adeta gelenek haline gelmiştir.O bakımdan bu tür eleştirilere katılmıyorum. Uzun bir girş oldu,şimdi gelelim asıl konumuza:Bana katıldığınızı(kısmen de olsa)ifade etmenizden sizin de "o tür"yaklaşımlardan müşteki olduğunuz sonucuna vardım ve benim gibi düşünen başka insanların da olduğunu görmekten ziyadesiyle memnun oldum. Diğer yorumlarınızın bir kısmına da ben katılıyorum.Ancak halkımızı"makarnaya,ekmeğe oy veren"şeklinde suçlamanın yanlışlığına dikkat çekmek isterim.Makarna aldığı için oy veriyorlar demek onur kırıcıdır.Bu gibi eleştiriler yanlış anlamalra yol açabilir o bakımdan üslubumuza dikkat etmeliyiz. Bu üslup yanlışlığına dikkat çekmek için o yorumu yazmıştım.Şimdi bir kez daha dillendiriyorum:Dilimize dikkat edelim,Hınısımıza zarar vermeyelim.Onur kırıcı küçük düşürücü eleştiriler yöneltmeyelim.Artık ağızlara sakız olmuş klasik Hınıs yakınmalarından vazgeçip daha özgün düşünceler ve eleştiriler geliştirelim. Yerel seçim sonuçlarının Hınıs a hayırlar getirmesini diliyorum. Selamlarımla....
  • Suat MEHMETHANOĞLU
    10 yıl önce
    Sevgili kafası net seçmen kardeşim, Açıkçası kimliğinizi belirtmediğiniz için size ne şekilde hitap edeceğimi bilemediğim için, kusuruma bakmayınız lütfen. Sanırım yorumunuza karşılık ufak bir eleştiriyi yapabilme hakkına sahibim. Burda amacım sizi karalamak, yada farklı bir mod'a sürüklemek değildir. Mahmud beyin yazısına istinaden yazmış olduğunuz yorumun gerçeklik payı vardır inkar etmiyorum. Mamafih bir enstansteneyi geçmeyen yorumunuz sadece madalyonun ön yüzü ve bilinen yüzü. Ama asıl sorun madalyonun öteki yüzünde. Nedir bu madalyonun öteki yüzündeki sorun? Örneğin seçim öncesinde çok duyulan, çok konuşulan anlatımlar vardır. - Yahu bu Belediye başkanı, seçim öncesinde bana söz verdi oğlumu işe sokacaktı. Biz kendisine oy verdik ama oğlumu hala işe almadı, almıyor. Bu sadece konuşulanların en ufak ve en basit örneği. Kaldıki dağıtılan paralar, kömürler ve daha neler neler... Bir Belediye başkanının aylık kazancı ne kadardır bilmiyorum beni de ilgilendirmiyor. Ancak şöyle aklı selim bir şekilde hesap yaparsak, dağıtılan paralar ve kömürler ve buna benzer şeylerin maliyeti ne kadardır tahmin etme özgürlüğü sizindir. Bir belediye başkanının dört yılda kazandığı tüm kazancı ne kadardır yani 48 ay. Dağıtılan kömürler ve para miktarı bu 48 aylık gelirinin çok çok üstünde. Şimdi ben size sormak istiyorum sevgili kardeşim. Bir belediye başkanı adayı bu kadar para ve kömür herneyse dağıtıyorsa, aldığı paranın çok ama çok üstünde... Acaba bu belediye başkanlığında neden bu kadar ısrarcı kalıyoruz onu merak ediyorum. Şimdi Mahmut beyin yazısından yola çıkarak bir şeyleri de ben bu yorum kısmında karalayayım, oy istenirken kimse kimsenin kafasını kırmıyor, kimse kimsenin kapısını bacasını dağıtmıyor. Ama seçimler bittikten sonra gerilen ortamı, savrulan küfürleri, yapılan tehditleri bilmem söylememe gerek var mı? Elbetteki Hınıs bizimdir, elbetteki iyi olan, başarabilen kazansın. kötü ve yanlış yönetimler gerçekten bizlere ve memleketimize darbe üstüne darbeden başka bir şey getirmiyor. İyi olan kazansın, iyi olan üstlensin diyorum. Kim olursa olsun fark etmiyor. Saygılarımla.
  • kafası net seçmen
    10 yıl önce
    Mahmut Bey in yazısına katılmıyorum.Hınıs ta hiç de öyle gergin bir hava yok.Tam tersine çarşı panayır havasında tüm partiler özgürce çalışmalarını yapıyorlar.Kim kime ne demiş kardeşim?Herkes gayet güzel medeni bir şekilde seçime hazırlanıyor.Artık klasikleşmiş bu söylemleri bırakalım.Yok efendim Hınısta baskı varmış,yok efendim,ağalık varmış,yok efendim eş dosmuş da herkes vicdanına göre oy kullanamıyormuş...böyle bi şey yok arkadaşlar.Hınısmızı yanlış tanıtmayalım.Bu kadar demokratik ve panayır havasında bir seçim Türkiye de başka nerde var?Bırakın bu ayakları.Hınısı daha fazla karalamayın.
  • diyar
    10 yıl önce
    Mahmut beyin tespitleri önemli. Ancak şunu unutmamak lazım ki, kim bir kötülük yaparsa ancak kendisine yapar. Güzel Hınısın geri gitmesi burada yaşayan her ferdin sorumlu olduğu bir durumdur. Kimse kimseyi kandırmasın. Her fert Hınısın sorununu tespiti edip ona göre çözüme katsı sunması gerekiyor. Ama öyle olmuyor işte. İnsanlar birbirlerinin yüzüne başka, arkalarında başka olunca hiçbir sorun halledilmez. Genel bir kaidedir. Nasılsanız öyle yönetilirsiniz. İnşallah bundan sonra yeni nesil daha medeni bir seviye tuttururda Hınısın o kadim günlerine yeniden dönülür.
  • hınıslı
    10 yıl önce
    sevgili mahmut hınıs a olan sevdanı hınıs için bir şeyler yapmak isteğini kısacası hınıs sevdalılığını yazınla anlatıyorsun her ne kadar başkanlık sana verilmedisede biz hınıslılar seni seviyoruz herşey siyaset değil belediye başkanlığıda değil kişi isterse her türlü hizmet edebilir nasıl diye araştırmaya gerek yok mahmut abiş profili ortada ALLAH işini gücünü rast getirsin
  • Serkan
    10 yıl önce
    Mahmut bey; bu yazınla aday adaylık sonrası mesajından sonra bir kez daha biz Hınıslılara (anlayana) ders niteliğinde bir çamar attın. Evet bu hırs niye.. Kusura bakmayın isim vermeden geçemiyeceğim. Ali Eren yıllardır aday olduğu dönemde karakola mahallesinin desteğini aldı bu kez karakola mahallesinden iki aday çıktı hadi onlara destek verseydin ne olurdu hele hele birisi senin kızının kaynı yani kızının yaşadığı evden biri. Parmaksız köyünden ALBAY soyisimli aile yıllarca sana oy verdiler şimdi kendi akrabaları aday kan bağları var.. Allah aşkına çıkıp söyle Albay ların Sebahattin Kızıltaş'ı desteklemelerini içine sindiriyormusun. Ya karşındaki bu aday senin hanımının akrabası kan bağları var..Mahmut beyin yazısına eklenecek pekte birşey yok..Halk gerçekten elini vicdanına bırakıp memleketi kim nereye taşır kim adil olur, kim belediyenin parasını çarçur etmez diye düşünüp vicdanımızla oy kullanmalıyız.
  • Suat Mehmethanoğlu
    10 yıl önce
    Oylarımız ve vijdanlarımız, Memleketimiz yıllardan beridir basiretsiz, kuralsız, disiplinsiz ve buna benzer birçok isimler altında oluşan olumsuzluklara peşkeş çekildi. Nedir bu telaşımız? Nedir bu hoyratça kazanma hırsı? Yada neden bu kadar çok belediye başkanlığını kazanma hevesenin heva-i mensuresine kapılıyoruz? Yıllardır memleketimizi yönetenler, memleketimize neyi kazandırdılar yada kazandırabildiler? Neleri kaybettirdiklerini söylememe bilmem gerek varmı? Hınıs halkının artık gözlerini açıp etrafını görmeleri gerekiyor. Boyanan taşlara, fuzuli yapılan havuzlara yada buna benzer olumsuz hizmetler, halka hizmetten çok kendi özel menfaatlerimizin hizmetinden ileriye gitmiyor. Bakın şu gerçeği hiç bir zaman unutmamak lazımdır, bir hatanın üstü, başka bir hata ile kapatılabiliniyor. Bunlar üstü örtülü, kimsenin anlayamayacağı yada bilmesi gerekmeyen hatalardır. Şimdi pisliği ne kadar karıştırırsak o kadar pis kokar. Hınıs halkı eminimki artık uyanmıştır, yıllardan beridir memleketimizin hak ettiği hizmetin gelebilmesi için, hergün bir adım daha geriye adım attırılmaya mahkum edilmiş hınısımızın geriye değil ileriye atım atması adına elimizden geldiği kadar, memleketimize hakkıyla hizmet verebilecek eğitimli birine acilen ihtiyac vardır. Lütfen memleketim insanı artık sandıkta oyunu kullanırken bu benim adamımdır, bu benim yakınımdır mantığı ile hareket etmeyelim. Memleketimizin selameti için bu görevi hakkıyla yerine getirebilen kişiyi seçmek için vijdanımızla ve oyumuzla muhasebemizi sağlam yapalım.