Tarih 11 Mart 2012 Saat 19.00 civarı Hınıs’ta güzel bir koşuşturma var.Kimi Medya Tv kanalı çekmediği için çanaklarıyla meşgul, kimi evindeki televizyonun Medya Tv’yi çekmemesinden dolayı geceyi rahatlıkla izleyebileceği bir ortam arıyor.Kimi de bizim gibi “ha gayret bu kez güzel olsun” diye dua eder olmuş.
İçimde geceye katılamadığım için üzüntü yaşarken dostum Nihat GÖKSU ve Saygıdeğer hocamız Sabahattin KIZILTAŞ’ı sık sık arayarak oradaki atmosferin nasıl olduğu konusunda heyecanla bilgi alıyorum. Sevgili dostum Nihat GÖKSU, büyük bir sevinçle “çok kalabalık var “ dediğinde üzüntüm yerini sevince bırakıveriyor. Ümitleniyorum hemencecik. Zaman ilerledikçe kalabalığın daha da arttığını görmek bu sevincimi kat be kat arttırıyordu. Güzel bir ortam oluşturulmuştu.
İtiraf etmek gerekirse ben bu kez yanıldım. Bu kadar kalabalık olacağını inanın beklemiyordum. Dernek yönetimi bu anlamda dersini iyi çalışmış.
Gecenin başlangıcında sunumu yapan sevgili dostum Muammer AYDIN başarılıydı. Kelimeleri güzel seçiyor, heyecanını sahneye yansıtmıyordu.Zaman zaman sesi kısılsa da fena değildi.Taki belli bir noktaya kadar.Sonradan ne oldu bilmiyorum bu güzelliklere gölgeler düşmeye başladı..Yanlış anonslar,gereksiz iltifatlar,çokta alışık olmak istemediğimiz bir sunum başladı.Bu noktadan sonra hem Sayın Muammer AYDIN, hem de Sayın Kadir CIĞAL başarısızdı.Ben bunu bir aksaklık olarak gördüm.
Konuşmacılardan en beğendiğim isim bizim için çok önemli bir proje olan “21 Ağustos Hınıs Şeker Fasulye Festivali”hakkında konuşma yapan Sayın MELİK KIZILTAŞ oldu.Sağ olsun festival hakkında anlatmak istediklerimize tercuman oldu.
Gelelim dernek yöneticilerine….
Sayın başkan Yakup ÇETİNKAYA konuşmasında fazla heyecanlandı. Ancak ben onun oluşan coşkudan etkilendiği için heyecanına hâkim olamadığını düşünüyorum. Yakup başkana burada ayrı bir parantez de açmak istiyorum. Çok kaliteli birisi. Dernek gecesi için yapılması gereken her şeyi yaptı. Tüm akrabalarının da desteğini aldı. Başarıya endeksli bir dünya görüşü var. Sevgi-saygı kavramlarının anlamını çok iyi biliyor. Hınıs için önemli bir şahsiyet olduğunu herkese gösterdi. Umarım başarı çıtasını hep yükseklerde tutar.
Başkan Yardımcısı sevgili dostum Muammer AYDIN.Seni ilk gördüğümde çokta mutlu olduğunu gözlemlemedim.Sıkıntılar yüzünden okunuyordu.Gerekçesi neydi bilmiyorum.Ancak gergin oluğunu gördüm.Bu gerginliğinin heyecana dönüşmemesi sevindiriciydi.Seninde gece için çok çabaladığını biliyorum.Yakup Başkanla Ankara’ya kadar gittiğinizi oradaki Hınıslı hemşerilerimizi geceye davet ettiğinizi biliyorum. Aynı zamanda organizasyonun İstanbul ayağındaki gayretlerini de biliyorum. Hemen hemen her gün sabahın ilk saatlerine kadar organizasyonun kusursuz olması için çaba sarf ettiniz..Gerçekten bu işi çok önemsiyordun.Elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösterdin.Bu gayretleriniz yerinde olmuş ki gece çok kalabalıktı.
Saygıdeğer Erdal CIĞAL; sana da ayrı bir teşekkür ediyorum. Mütevazılığın, uzlaşmacı tavrın ve en önemlisi Hınıs sevdan inan beni çok etkiledi. Gece için yaptığın fedakârlıkları iyi biliyorum.Tüm Hınıs’lılara ulaşmak için yoğun bir çaba sarf ettin.Gecede yöresel yemekleri hazırlatıp misafirlere ikram etmen ayrı bir güzellikti.
Saygıdeğer Kadir CIĞAL
Gecenin atmosferinde isimleri tek tek zikretmen ve bunların çoğunun aile efradından olması gecenin eleştiri oklarını sana çevirdi. Haklılık payları da vardı. Geceye yeterince konsantre olmadığın belliydi. Seninle özel konuşmamızda bunların sebebini bana tek tek sıraladın. Özel şeyler olduğu için bunları da yazmayacağım. Ancak her şeye rağmen büyük bir olgunlukla sitelere gelen yorumları seviyeli bir şekilde göğüslediğin için , hatanı kabullendiğin için ve beni yanıltmadığın için sana teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer Hasan SEKMEN;
Sen ilçemizin “Laz Hınıs’lılarındansın.Hınıs’taki kimlik Hınıs’lısı değil ,Hınıs’ı kalbinde yaşayan birisin. Senin Hınıs sevgin tartışılmaz. Gayretlerini çok iyi biliyorum. Sana da kocaman bir teşekkür ediyorum.
Gelelim öteki Dernek Yöneticilerine;
Öteki Dernek yöneticilerinin katkısı ne oranda oldu bilmiyorum. Ancak ben şahsen fazla destek olduklarını düşünmüyorum. Eğer düşüncemde yanılmıyorsam bu arkadaşların kendilerini sorgulamasını bekliyorum.Şayet yanılıyorsam onlardan özür diliyorum.
Sevgili dostum Dr.Sercan bey yazısında yapılan olumsuzluklara sebebiyet verenlerin Hınıs’lı olmasından dolayı sorunların görmezden gelinmesi gerektiğini söylemiş.Sevgili dostuma bu konuda katılmadığımı belirtmek istiyorum..Bu tür organizasyonlarda eleştiri yapılmalı ki bir sonraki etkinlikte bunlar tekrarlanmasın.Her olumsuzluğu görmezden gelirsek bu işin ucu kaçar.
"Klasik Hınıs'lı kavramı yok artık Sercan hocam."Hınıs'lı artık sorguluyor.Eleştiriyor.En azından artık susmuyor.Bu bence ilçemiz için en büyük kazanım.Tabi ki uslup bakımından sıkıntılar olmuştur.Ancak internet kültürüyle bu ülke yakın zamanda tanıştı.Belki anlatmak istediklerini Hınıs şivesi ve Hınıs'a has bir tarzda anlatmaya çalıştılar.Ancak burada önemli olan yorumcuların anlatmak istedikleridir.Üsluptan ziyade fikirlerin üzerinde duralım bence. Bırakalımda insanlar doğrulara taraf olsunlar.Yeterki kırmadan,dökmeden,yıkmadan bunu yapabilsinler.
Her şeye rağmen gece beklenenden fazla ilgi gördü.Uzun zamandır birbirini görmeyen simasını unutmaya başladığımız Hınıs’lıları televizyon ekranlarından gördük.Yerel sanatçılarımızın yanık türküleri içimizi ısıttı.Dernek bana göre gövde gösterisi yaptı.Demek ki istenince yapılabiliniyormuş dedirtti.Emeği gecen her kese bir Hınıs'lı olarak teşekkür ediyorum.
Gecede ismi ön plana çıkmayan Sayın Sebahattin KIZILTAŞ,Sayın Kadim TAŞBİLEK,Sayın Cemalettin GÜZELBABA,Sayın Abdullah AYDIN'a geceye yaptıkları katkıyı bildiğimden ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Aynı duyarlılığı “21 Ağustos Hınıs Şeker Fasulye Festivali”nde de beklediğimizi belirtmek istiyorum.
FACEBOOK YORUMLAR