Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

BİREYSEL SİLAHLAN (MA)!

18 Aralık 2012 - 19:53


               Ülkemizde son yıllarda bireysel silahlanma oranı gün geçtikçe artıyor. Son verilere göre Türkiye’de sekiz  milyon evde silah bulunuyor. Bireysel silahlanmanın bu denli artış göstermesinin en önemli sebebi ülkemizde ruhsat alımının kolay olmasıdır. Kimi av için, kimi can güvenliği için, kimi de sırf prestijini korumak için rahatlıkla silah alabiliyor. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz bölgesinde ve ülkemizin çeşitli yerlerindeki ruhsatsız silahları da eklersek durum ürkütücü boyutlara ulaşıyor.
             Tabi bireysel silahlanmanın bu kadar yoğun olduğu bir ülkede suç oranının düşük olmasını beklemek çokta mantıklı bir beklenti olmasa gerek. Taşıma veya bulundurma ruhsatı olan veya ruhsatsız silah taşıyan  birisi maç sonunda, düğünde veya uğurlama törenlerinde bu silahları ateşleyerek birinin ölümüne sebep olabiliyor..Ruhsatsız silah taşıyanlar bir tarafa,ruhsatlı silah taşıyanlarda  bu silahlarını kullanınca  isimleri maganda oluyor. "O zaman neden bu magandalara bu ruhsat verilir?" diye sormadan edemiyor insan.
            Tabi olayın birde sosyal boyutu var. İnsan neden silahlanır? Sorulması gereken soru bu aslında.

            Konuyu belli başlıklar altında toplarsak;en önemlileri  kişinin devlete güvenmemesi, kendine güvenmemesi ve prestijini korumak çabası başlıca başlıklar olabilir.


            Bu başlıları biraz daha açarsak;

            Kişi herhangi bir tehdit karşısında devletin kolluk güçlerinin olaya zamanında müdahale edemeyeceğini düşündüğünden ,kendinin bir demir parçasıyla güvende olacağını düşünür.

            Yâda kendine karşı özgüveni olmayan birisi taşıdığı silahla kendine olan  özgüveninin arttığını düşünür.

             Bir başkası da silahı bir prestij aracı olarak görür. Toplum içerisinde belli bir prestiji olduğunu düşünen birisi bu prestijini taşıdığı silahla pekiştirdiğini düşünür.


            Zaman zaman yazılı veya görsel basından maganda kurşunuyla hayatını kaybeden insanları duyuyoruz. Evinin balkonunda hiçbir şeyden haberi olmayan birisi, nerden geldiği belli olmayan bir kurşunla hayatını kaybediyor. Veya sokakta oynayan bir çocuk adresini kaybeden bir kurşunla oracıkta can verebiliyor. İşte tüm bunların temel nedeni  “BİREYSEL SİLAHLANMA”dır.
          Adalete güvenmeyen ve kendi adaletini uygulamayı doğru bulan, saçma sapan kan davalarını bahane eden, kabadayı edalarına bürünüp eski çağ zihniyetini taşıyan insanların çoğunlukta olduğu bir yerde bireysel silahlanma da haliyle fazla oluyor.. Buna birde yasaların caydırıcı olmaması eklenirse durumu siz düşünün artık.
          Konuya Hınıs özelinde baktığımızda da durumun çokta farklı olmadığını görebiliyoruz. Özellikle 20-30 yaş aralığındaki gençlerin hemen hemen hepsinde silahlara karşı bir özentinin olduğunu görebiliyoruz. Gençlerin sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarına baktığımızda silah resimlerini büyük bir özveriyle paylaştıklarını görebiliyoruz. Belki farkında değiller ama istemeden de olsa bilinçaltlarında silahlara karşı bir özentinin olduğunu  rahatlıkla dışarıya hissettirebiliyorlar. Şu anda bu gençlerin ellerinde kuru sıkı diye tabir edilen silahlar görebiliyoruz. Yanılmıyorsam bu silahları almak çokta zor değil. Ancak ileriki zamanlarda bu silahların yerini gerçek silahlara bırakacağını unutmamamız gerekir.   
          Bir serseri kurşunun kolaylıkla sonlandırdığı canın, yarın bizim yada en değer verdiğimiz birinin canı olmayacağını kimse bize garanti edemez.  Sırf bu yüzden bile aile fertlerimize, yakınlarımıza bireysel silahlanmanın doğuracağı olumsuz sonuçları ısrarla anlatmalıyız. İkna edeceğimiz bir kişi, belki de bir başkasının hayatının kurtulmasına sebep olacaktır.   

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • ibrahim tek
    11 yıl önce
    Köroğlu detanını az cok biliriz en can alıcı sözü de tarihe mal olan Tüfek içat oldu mertlik bozuldu sözü bır cogumuzun dilinden düşmemiştir Kendi bölgemız için ele alırsak tabiki bu bölgede silah disiplinın eskıye nazaran bıraz daha rağbet görmesinin yanında eskiden düğünlerimizde havaya atılan silah alışkanlılığınında sizin gibi sağ duyulu hemsehrilerimiz tarafından kaldırılmasıydı.bu gerçektende takdire şayan bi konu çözümlemesıydi.Öte yandan sosyal paylaşım ağlarında yeni polatlar mematiler türedi silah takanın güçlü olduğu silahı olanın yenılemez olduğu lanse edildi gençlerde maşşallahları var kan kaynıyo gazla çalışanlar bile var.buda daha kötü sonuçlar doğurdu geçen günlerde amerikada yapılan katliamı biliyorsunuz .Bunun gibi sadistçe bir olaya her an karşımıza cıkabılır okullarda hiçbir güvenlik önlemi bile yok yapılan rutin aramaların hedefi ise sadece sigara cakmak kontrolü.buna inşallah bi çare bulunur konuya değindiği için yazarımız mahmut abiş beye teşekkür ederiz.
  • Suat Mehmethanoğlu
    11 yıl önce
    Silahı taktıkmı sırtımıza, o zaman değmeyin havamıza. kendimizi adeta Külhanbeyi gibi görür bir başka insan oluveririz adeta. Düğün oldumu çekeriz silahlarımızı ateşleriz, havamızı atarız. Maç olur, cadde cadde, sokak sokak dolaşır sevincimizi silahlarımızı ateşleyerek ifade ederiz. hiç düşünmeyiz silahtan çıkan kurşunların nereye gittiğini hangi hedefi vurduğunu... Kadın olur, çocuk olur, masum insanların ya kalıcı sakatlıklarına yada ölümlerine sebep oluruz. Yazık çok yazık... Oysa silahlar sadece ve sadece savunma amaçlı olmalıdır. Silahı ehliyetli, kullanmasını bilen bilinçli kişilere vermek gerek. Bilinçsiz ve ehliyetsiz kişilere verilen silahlar ya senin, ya benim yada bir başkasının felaketi olmaktan ileri gitmez.
  • Servan Öncel
    11 yıl önce
    Sevgili Mahmut Bey, Türkiye'nin kanayan yaralarından birine parmak basmışsınız. Bir ülkede devlet ve hukuk düzeni kurmak ve o düzeni korumak için vardır. Devlet vatandaşın bu hakkını koruyamazsa insanın doğasında var olan bir duygu olan adalet isteme duygusu kendiliğinden harekete geçiyor ve insan adaleti kendisi sağlamak istiyor. Türk ve Anadolu kltüründe var olan "at, avrat, pusat" üçlemesi bir kutsiyet ifade ediyor. Askere giden gence silahının avradı olduğu söylendir. Silah pek çok kişi için namus simgesidir. Av tüfeği ruhsatıyla pompalı tüfek alımı son derece kolaydır. Şahsen bir insanın güvenlik amacıyla silah sahibi olmasına karşı değilim ama silah saklanmalıdır. Silah gösterilmez. Bir silah çıkartılıp gösterilirse ateşlenmelidir. O da ancak güvenlik ve savunma amaçlı olmalıdır. Yoksa düğünlerde, maçlardan sonra magandalık yapılırsa bu konuda polise magandaları yaralama amacıyla vurma yetkisi verilmesi taraftarıyım. En azından onla birine zarar vermeden etksiz hale getirilmiş olurlar. Başta cinsellik olmak üzere bilinçaltı duyguları bastırılan toplumlardaki gençler şiddet eğilimli olurlar ve bunu silah sevgisine yansıtarak kapatmaya çalışırlar. Bu konuda Umut Vakfı'nın çalışmaları saygıdeğerdir. Yazınızdan ötürü teşekkür eder, saygılar sunarım.