Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

AYRILIK

27 Ocak 2012 - 05:40

Sakın bu gençliğin bakidir sanma
Yıllar ile yarışınca anlarsın
Ola ki aynaya bakıp aldanma
Yüz hatların buruşunca anlarsın

Geçmez kara günler gam ile çile
Elinde değil ki edesin hile
Yokuş şöyle dursun düz yolda bile
Adım başı yorulunca anlarsın.
        AYRILIK
        Kısa bir yolculuk esnasında bir dostumun aracından inceden inceye dökülen bu mısraları dinlediğimde, ölümün o soğuk yüzünün geride bıraktığı üzüntüyü üzerimden atamamıştım henüz. Dizelerdeki gerçeklik payı yaşamakta olduğum stresi ziyadesiyle arttırmaya yetmişti.
        Benliğimi saran o korkunç yalnızlık hissi, günlerce bana miras bırakılan sorumluluk duygusunun ağırlığını sorgulatıp durdu bana. Tek başıma yaşamayı beceremediğimi düşünürken, “yakınlarımın sorumluluğunu ne kadar taşıyabilirim?” sorusu hemen cevaplanacak cinsten bir soru değildi. Yakınlarım ve çevremdeki insanların “hayat devam ediyor.”diye teselli etmek çabaları her ne kadar da görevini yerine getiremese de, kısa süreli de olsa  “Evet gerçekten hayat devam ediyor.” Kaldığımız yerden hayata devam etmemiz gerektiği fikrini bilinçaltıma yerleştirebiliyordu.
        Kaybedilen değerliyse insan hayatında, üzüntüsü kat be kat artıyor insanın. Boşa dememişler “her ölüm erken gelen ölümdür.” diye. İnsanın yaşı kaç olursa olsun, ileriye dönük hayalleri, umutları vardır. Ve her yaşın kendine göre gizemi, güzellikleri vardır. Bu gizemi yaşamak ister insan. İşte bu yüzden her ölüm erken gelmiş ölümdür.
       İnsan hayatının belli dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktaları bazen acı veren, bazen de sevinç veren bir olay sonrasında gerçekleşir. Ancak bazı dönüm noktaları vardır ki, insanın “pişmesine” hayatın gerçekleriyle yüzleşmesine vesile olur.
      Babamın vefatı belki de benim pişmeme vesile oldu. Hayata tutunmam sorumluluk almam gerektiğini öğretti bana. Ve babamın bana bıraktığı en büyük miras olan “ dürüst, insancıl, samimi, doğru, adaletli insan profiline sahip çıkmam gerektiği gerçeği ile karşı karşıya bıraktı beni.
     
       Zaman öylesine hızlı bir şeklide geçiyor ki, onlarca yıl sonra geriye dönüp baktığımızda sanki dünmüş gibi gelir bize. Ve geriye dönüşü olmayan bu yolda alınan mesafenin uzunluğu ne kadar olursa olsun, yolun sonuna gelineceği gerçeği değişmez bir kural olarak karşımızda durur.
      Bu mesafenin gittikçe kısalacağı ve bir gün mutlaka yolun sonuna gelineceğini iyi kavramamız gerekmektedir. Çünkü geçmişimize baktığımızda kimlerin bu sonla yüzleştiğini görmemiz mümkündür. Ve bu gidişlerin sonrasında dünyada bıraktığımız saygılı bir mazi güzel bir şekilde anılmamıza yetecektir. Onun içindir ki, bu üç günlük dünyada yalana, riyaya, kötülüğe hiç mi hiç gerek yoktur. Çünkü öteki tarafa bunlardan arındırılmış bir şekilde gitmemiz zorunluluk arz etmektedir.
     Velhasıl vereceğimiz imtihanın sonucunda bu dünyada ve öteki dünyada işgal edeceğimiz yeri kendimiz belirleyeceğiz.
    Rabbim bizleri doğru tercih yapanlardan, öteki dünyada kazananlardan eylesin.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 5 Yorum
  • Galip sevindir
    12 yıl önce
    sevgili dostum:insan en kıymetlililerinden birini kaybedince,bir yanını da kaybediyor beraberinde.düşlerinin,hayallerinin,gerçeklerinin bir kısmınıda birlikte kaybediyor.Bu duygunun yaşı yok maalesef.sevinince O'nu arıyorsun,üzülünce O'nu arıyorsun,gülerken O'nu arıyorsun,ağlarken O'nu arıyorsun.Ben bu konuda fazla yazamıyorum.tıkanıyorum.Allah tüm göçenlere rahmet,kalanlara sabır versin..
  • Sebahattin AKYÜZ
    12 yıl önce
    '' Her erkeğin ölümü babasının ölümüyle başlar'' demiş Orhan PAMUK .Bir bakarsın koskoca dünyada yapayanlız hissedersin kendini.Babandan kalan hatıralar kuşatır seni keşkeler sarar zihnini ,ne afakanlar kopar o yerinden sökülecekmiş gibi olan daha taze YETİM yüreğinde. Aklına takılır kalır yüzlerce cevapsız ve anlamsız sorular.Aslında bu hayatın ta kendisidir. Aslolan elinden geldiğince Kuran ve Sünnete uygun yaşayıp,ardından seni hayırla yad edip amel defterini açık tutacak hayırlı evlatlar yetiştirebilmektir.Rahmetli Abdurrahim amca öyle yaşadı öylede evlatlar bıraktı.Rabbim rahmet etsin.Yüce Mevlam hepimizi kendisine hakkıyla kulluk yapan, HZ.MUHAMMED MUSTAFA (SAV) e layık ümmet eylesin inşallah.selam ve dua ile.
  • Suat Mehmethanoğlu
    12 yıl önce
    Dünya bir çark değilmidir. Bizlerde bu çarkın birer dişlileri... Kimi dişliler kalındır kimi ince, kalın dişliler biraz daha kalıcı olur ince dişliler ise erken gidici.... Dünya dönüyor, zaman işliyor, ömre verilen süreler gah daralıyor gah bitiyor... Dünya bu durduramazsın, zaman bu durduramazsın, bu hükmü veren yüce Rabbimizin gücü dahilindeki bu çarkı bu zamanı durdurmak mümkün mü? Gelip geçici olan bu ömrün birde gelip geçici olmayan karargahı vardır. Bu karargahta ne evvel vardır nede ahir... Bitmek tükenmek bilmeyen sonsuz bir ömür vardır bu karargahta... Önemli olanı bu karargaha amel defteri sağ elinde verilenlerden gidenlerden olmak. O halde gelip geçici olan bu hayatta bizleri döndüren çarkın kırılan dişlisi olmadan amel defterimizin sağdan verilmesi için mücadele etmeliyiz, çabalar sarfetmeliyiz, gayretler göstermeliyiz. Ne Mutlu o insanaki ölümünden sonra insanlar tarafından iyi anılması. Hayır duaları alması. Giden değerlerimiz maalesef bizleri kendi sorumluluklarını bırakırlar bizlerde o değerlere hürmetten bizlere bıraktıkları sorumluluklara dört elle sarılıp daha bir başka özenle sahip çıkmalıyız. Mahmutcuğum seni çok iyi anlıyorum. Hayat bu, hayatın ve insanlığın ağır yükümlülüğü maalesef omuzlarımızda bizler bu yükümlülüğü yerine getirmekle mükellefiz. Vefat eden Babandır benimde Amcamdır. Allah yerini cennet mekanı eylesin. Ayrılığın özlemide büyüktür acısıda. Rabbim sabırlar versin.
  • sebahattin Kızıltaş
    12 yıl önce
    Amin denir bu duaya ancak."Rabbim doğru tercih yapanlardan,öteki dünyayı kazananlardan eylesin.Kuran'ı anlayamayanların aklını yerinden hoplatacak bir cümle.Ancak anlamayınca olmuyor.Öteki dünyayı kazanmak için yalandan,riyadan,hırsızlıktan,sahtekarlıktan,üç kağıtçılıktan,namussuzluktan vel hasılı her tür kötü düşünce ve fiilden arındırılmış bir hayat biçimi.Kuran'a sarılıdığı için,sırf müslüman olduğu için bu düşünce ve hayat biçimini benimsemiş insanların çoğunlukta olduğu bir dünyada huzur olmaz mı?Elbette olur.Hem de fazlasıyla.Ama anlamak için akletmek gerekir.Kuran diyor ya "Akletmeyenin üzerine pislik yağdırırım." Başka söze ne hacet.... Ellerine,kalemine,yüreğine sağlık...
  • Fişto
    12 yıl önce
    Hayatta hep neşeli olmaya, ne olursa olsun pozitif kalmaya çalıştım. En acılı günlerimde bile gülebilmeyi, yakaladığım espri dolu figürleri terk etmedim. Öyle ki, gencecik bir yakınımı bile kaybettiğimde bu halimi ben, beni bu halim bırakmadı, bırakamadı. Bir iki kez bana kızdığın, sinirlendiğin bile oldu. Kimbilir belki de çok güzel insan olan babanın sıcaklığı daha yeniydi de ondandı ama, seni çok ama çok iyi anlıyorum. Cenazede bile seni çok net anlayabilmiştim. Yerinde olmadığım için her ne kadar kazançlı görsem de kendimi, bir insan olarak senin yaşadığın atmosferin en azından bir bölümü sinemdeydi. En az bir yıl üzerinden atamayacağını bildiğim kaybedişine hayatın gerçekleri perde çekecek ve bu kaybediş seni daha bir güçlü, daha bir sorumluluk sahibi yapacak, ham Mahmut gidecek, pişmişi geri dönecek. Allah sana ve her gün yitirdiğimiz güzel değerlerin acıttığı yüreklerimize sabır suyu döksün. Senin kadar seni kızdırmayı da seviyorum dostum. Ama bu gün müstesnasın. Çünkü ben de insanım, her an kızdırma moduna giremiyorum. Bu güzel yazınla bunun müsebbibi sen oldun çünkü.