Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

7.2 İle Gelen Birlik Beraberlik

29 Ekim 2011 - 23:35

        Acıları yazmak bazen zor geliyor insana. Yaşananların vahameti, kalpten kaleme ulaşırken baya zorluklar yaşatıyor bizlere.. Üzüntüden lal olur kalemimiz. Elimiz klavyeye uzanamaz. Beynimiz pili bitmiş saat misali durur. O acıların içerisinden güzel olan bir şeyleri ön plana çıkarıp insanlara moral vermeye çabalarız. Ancak bazen bu uğraş boşa gider. Beceremeyiz.Çünkü yaşanan acı o kadar derindir ki acılara odaklanan beynimizin bir tarafı öteki tarafından baskın çıkar.

      Böylesi bir acıyı geçen hafta Van ilimizde yaşadık.. Deprem Van’ı vurdu acısını tüm Türkiye kalbinde yaşadı. Her ne kadar depremi spekülasyonlarla ideolojilerine alet etmeye çalışan kişiler olsa da, ülke genelinde birlik beraberlik içerisinde Vanlı kardeşlerimizle bütünleşip tek yürek olduk. Van halkı depremi en az zararla atlatsın diye tüm ülke halkı çaba harcadı. Özlenen birlik beraberliğin sağlanmasına bu deprem vesile oldu desek yeridir. Türk’ü Kürdü Laz’ı Çerkez’i herkes tek yürek, Vanlı kardeşlerimize yardıma koştu. Acının dili, dini, rengi, ırkı yoktu. Bugün kenetlenme günüydü. Bu millet bu bilinçle birlik beraberliği sağladı. Televizyon ekranlarından “Yol param yok bana yardımcı olun gidip Vanlı kardeşlerimin yemeğini yapayım” diye yalvarandan tutunda, 5 milyon TL bağışlayan insanlar oldu. Kimin bütçesi ne kadarına elveriyorsa o oranda yardımda bulundu tüm ülke.
 
        Bu birlik beraberlik ruhu Hınıs’ta bir başka güzeldi. İnanlar uzun zamandır aynı organizasyonun içerisinde bir araya gelmemişti. Her kes el birliğiyle Vanlı kardeşlerimize yardım toplamak için bir biriyle yarıştı. Tüm Hınıs halkı imkânları dâhilinde katkıda bulundu. Bunların içersinde beni en çok etkileyen Yatılı İlköğretim Bölge Okulundaki iki kızımız oldu. Arkadaşları arasında topladıkları harçlıklarını Vanlı kardeşlerimize ulaştırmak üzere Kızılay yetkililerine vermeleri ne kadar temiz ruhlu olduklarının kanıtı idi.  Köyden gelip zor şartlarda okuyan bu genç yürekler bir an bile düşünmeden kampanyaya dâhil oldular. Yine ellerinde poşetlerle okula giden minicik çocukların poşetlerindeki bir paket makarna gözlerimizin yaşarmasına yetti de arttı bile.

        Sonrasında bu paketler çığ gibi büyüdü ve dört kamyonu tıka basa doldurdu. Nasipse yarın  (30.10.2011) Deprem bölgesine götürülüp Vanlı kardeşlerimize ulaştırılacak.
        Kim bilir belki depremden günlerce sonra enkaz altından çıkan minik Azra’yı ısıtacak bu yardımlar. Yâda annesini babasını kaybeden bir çocuğun üşüyen ayaklarını. Kim bilir yağan kardan korkmadan ,üzerlerine kabanlarını giyen çocuklar kartopu oynayacaklar. Kaç gündür gülmeyen yüzleri bizlerin sayesinde gülecek belki. Yalnız olmadıklarını anlayacaklar.
      Dedim ya Tüm ülke gibi Hınıs’lılarda üzerlerine düşeni yaptılar.Özellikle Kızılay yetkilileri ve yardım kampanyasında emek sarf edenler.Buradan sitemiz adına onlara teşekkür ediyorum.Allah onlardan ve yardımda bulunan her kesten razı olsun.Rabbim bu tür acıları bir daha yaşatmasın inşaallah

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 4 Yorum
  • orhan afacan
    13 yıl önce
    Yıllardır bağrımızda bir hain elin koru Yirmi beş defa yaktı, baskınla şafağa doğru Görünce cesareti, görünce hain zoru Geri bakmadan kaçtı Kuzey Irağa doğru. Meydanlar doldu taştı teröre lanet için Herkes Mehmet, Mehmetler hazır şahadet için Tek bayrak, tek dil, tek devlet, tek millet için Birlikte yürüyoruz yeni bir çağa doğru. Yeni, yeni kabuk tutarken gönül yaramız Çok acı yaktı bağrımızı ecelin koru Yedi onda iki güçle sarsıldı Van'ımız ‘'Sevgi apartmanı'' kapandı toprağa doğru.. Başladı saçma, sapan etnik beyanatlar Bölücülük yapmak içinmi acı fırsatlar Mühim değildi haine enkazdaki hayatlar Çekmek istiyordu milleti tuzağa doğru Unutup depremle şehitlerin acısını Paylaşmaya başladık depremin yarasını Büyükler maldan, küçükler harçlık parasını Gönderme yarışında kalktık ayağa doğru İnanamadık uzun sure gördüğümüze Soğuk su serpti acıyla kavrulmuş gönlümüze- Azra bebek tam anlamıyla bir mucize Şükürlerle gönderildi kundağa doğru Sırtında ölünün sıcaklığı, soğukluğu Dost yapmış mevtayı, korkunun çokluğu Yine bulunca hayat denen yokluğu Yunusun bakışları şaşkın ışığa doğru Babana söylemedik, söyleyemedik Yunus, Ama babanın gönlüne çökmüştü ki kâbus Sen kendini yorma hiç, dinlen, konuşma, sus Yetiş, acilen git hayata, sağlığa doğru. ‘'Polise, askere atılan taşlar'' devlete Yunusun bakışları sorgudur ihanete Anlamak için gerek var'mı hiç kehanete Yedi onda iki, örgütte paniğe doğru. Farklı, farklı illerden gelmiştiler birçoğu Görev yeri değil, evleriydi artık doğu Bir yıldız, bir ay, bir güneş yapmaktı her çocuğu ‘'Yüz üç Güneş'' gitti sonsuz karanlığa doğru Her birinin ayrı ayrı hayat hikâyesi Millete hizmetti hepsinin ortak gayesi Yedi onda iki'di ölümün çığlık sesi Seslenemediler, ses gelen çatlağa doğru Vana yardım yapmamak ayıp oldu adeta Yerler, gökler yapılan yardımla doldu adeta Yedi onda iki haini vurdu adeta Eylemleri her gün daha yalnızlığa doğru. Her fırsatta düşman tanıtılan Türk nüfusu Vana kuru verdi sevgi, kardeşlik köprüsü Paniğe düştü bunu gören hain sürüsü Bomba yüklü katırla kalktı atağa doğru Nerde olursa olsun Mehmetçik ensesinde Sıcak temasa geçildi Kazan Vadisinde. Hani cesaret, yaratıkların adisinde Parmağını uzatamadı tetiğe doğru. Nasıl yakışmış Türk bayrağı taziye evine- Su serpmiş, Yasin olmuş terörün alevine ‘Oğlum terörist' demek zordu baba diline Yutkununca canı gelirdi gırtlağa doğru. Osmanlı tokadı sanki babanın sözleri Asla devlete düşman yapamazsın bizleri Kızarmaz, bozarmaz hainlerin yüzleri. Meğili ya kör'lüğe, ya sağırlığa doğru Çok kanlı olacaktı hainliğin gereği Olmasaydı farkında eğer ana yüreği Yıkıldı üç çocuklu bir aile direği Sağ kalanın bakışı düştü boşluğa doğru Terörden daha kötü yardımı yağmalama Safari görüntüleri geliyor aklıma Vahşi hayvan desem insana benziyor ama. Aklımı yönlendirin siz, düz mantığa doğru Yerden gelen afetle yapılar bir bir enkaz Zamanla yarışarak bir can, bir nefes için kaz Bilmem kaç kat altında yaşama şansı çok az Gönder bütün gücünü yirmi tırnağa doğru Betonarme sanılmış hep kâğıttan kuleler Menfaatimiz için zincirleme hileler Kusur bulup'ta kalem kırmıyor adliyeler Bütün deliler gülümsüyor sanığa doğru Kürtlerin ata dinidir diyorlar ‘Zerdüştlük' Canavarlaştırmış ruhları manevi boşluk. Ne Meryem'e, nede Ahura Mazda'ya kulluk Amentü ile tek Allah'a kulluğa doğru. Barışla, Demokrasi öyle sözle olmuyor Barışla, demokrasi öyle sözle dolmuyor Barışla, demokrasi hain ruha uymuyor Barışla, demokrasi saklı batağa doğru.... Orhan Afacan
  • Suat Mehmethanoğlu
    13 yıl önce
    İnsanlar var oldukça insanlıkta var olacak, İnsanlar yaşadıkça insanlıkta ölmeyecek, Kalbimizdeki Allah sevgisi var oldukça, etrafımızda, çevremizde veya her nerede olursa olsun, içimizdeki yardım dürdüsüde ve gözlerimizdeki yaşlarda eksik olmayacak.... Van depreminin felaketini yaşayan tüm insanların Allah yardımcısı olsun... Elbetteki bu insanlara bu soğuk kış günlerinde yardım etmek, onların acısını paylaşmak ve yaralarını sarmak biz insanlara düşer. Burada ve dünyanın dört biryanından yardımlarını eksik etmeyen tüm insan gibi insanlardan Allah razı olsun. Sabahattin Hocamında dediği gibi... İNSANLIK ÖLMEDİ... Saygılarımla...
  • sebahattin Kızıltaş
    13 yıl önce
    Sevgili Mahmut kardeşim kısaca diyordun ki insanlık ölmedi. Gönderilen maddi eşyadan çok o eşyayı gönderenin yüreğindeki sıcaklığın vana yansımasıdır asıl ısıtan.Belki o malzemelerin çoğu çalınacak,satılacak veya birileri ihtiyacı olmadığı halde alacak.Ama Vanlı kardeşlerimizin tüm insanları yanlarında hissetmenin verdiği güveni ve sıcaklığı yaşayacaklar.Bence önemli olan bu.Bu işleri yürüten ve koordine eden kardeşlerimi ve tüm hemşerilerimi tebrik ediyorum.Allah razı olsun.Yüreğine sağlık.
  • Serdar B.
    13 yıl önce
    Bugün Vana, Yarın Bana... Hınıstan, Van deprem bölgesine gönderilen yardımları "Hınıs Kültür Haber Sitesinden" takip ediyorum. Kızılay Yetkilileri adı altında oluşturulan komisyonun çalışmaları ve toplanan 4 kamyon yardım malzemesi Hınıslı hemşerilerimizin yardım konusunda ne denli duyarlı olduklarının göstergesidir. Bu konuda, Ankarada yaşadığım bir olayı kısaca paylaşmak istiyorum, Depremden sonra Van bölgesine gönderilmek üzere çocuk eşorfmanı, kalın çorap ve kazak almak üzere Kurumda birlikte çalıştığımız bir kaç arkadaşla en yakın pazara gittik. Bu pazarda kıyafet satan kişiye istediğimiz kıyafet malzemelerini söyleyince adam hiç eşorfman kalmadı diye cevap verdi ve ekledi, abi sabah bir bayan geldi burada yüze yakın eşorfmanı topladı aldı, Vana gönderecekti dedi. Biz bunu duyunca çok karmaşık bir duygu yaşadık, Ankaradan başka birileri de aynı bizim gibi düşünmüştü, bunu Türkiyenin her bölgesinden birileri düşünür, bizim aklımıza gelmeyenler başkalarının aklına gelir. Birlikten beraberlikten kuvvet doğar. Nihayetinde her kez gücü kadarıyla yardım malzemeleri alıp gönderiyor. Yani Van ve Ercişli kardeşlerimiz yanlız değil, bizde yanlız değiliz. Yardımın çeşidi çok, ayni ve nakdi olarak hertürlü yardım yapılmalıdır. Ekonomik gücü olmayan kardeşlerimizde dua ediyor. Allah her çeşit yardımı kabul ve makbul etsin. Bu arada, Deprem bölgesine gönderilen yardım malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaşması içinde Vandaki yerel yöneticilerin ve kolluk kuvvetlerinin adil ve düzenli bir organizasyon yapmaları gerekmektedir. Sevinçler paylaşılarak çoğalır, Acılar paylaşılarak azalır.. Saygılarımla...