Değişenler ve Değişmeyenler
Yıllardır sisler altında kalan bir takım tarihsel olguların su yüzüne çıkması, medyacılığın bir gereğidir. Zaten medya da bu değil midir? Yoksa ki sadece bir düşüncenin, bir zihniyetin bekçiliğini, borazanlığını yapmak ne medya ile ne yazarlıkla bağdaşmaz kanımca. Her yaşamın temelinde, azmin olursa başarı daha kolay gelecektir. Ancak başarı ve azmin temelinde saygı ve sevgi bağlamında olursa bu başarı daha kalıcı olacaktır.
Dinine, ırkına ve düşüncesine aldırmadan herkese yaşayabileceği bir yeri açmak, bizi aydınlık sabahlara götürecektir. Tabi kimi dönem bu toplumun diğer bireylerini rahatsız etse de, artık iki kere ikinin insanın gerçek ve kararsız dünyasından bağımsız bir şekilde her zaman dört etmesinin garanti altına alınması gibidir.
Kimi dönem elimizdekilerle yetinmiyoruz. Elimizdeki güllerimizi koklamıyoruz. Başka güllerde güzümüz olur ama bilmeyiz ki başka güllerde gizli dikenler vardır ama bunlar sürekli kalbimize batar. Vicdanımızı kanatır, ruhumuzu bunaltır ve huzur denen şeyden sizi mahrum bırakır. Kimse aynaya bakmadan zenci olduğunu fark etmiyor. Kimse kimsenin simsarı değil. İşte bütün bu bağlamda sevgili Mahmut bey’in tabiriyle yeni yılda yeni yüzümüzle karşınızdayız.
İnsan yaşamının her aşamasında değişimin gerekli olduğunu, hele bu insanlara hizmet ise değişimlerin devamlı olması gerektiğini görüyoruz. Her ne iş yapıyor olursanız olun, mutlaka yeniliğin bir zorunluluk olduğu aşikar .İster sanatçı olun, ister bilim adamı, ister doktor, ister yazar olun hep yeni şeylerle dinleyici, okuyucu ve seyirci karşına çıkmak zorundasınız… Aksi halde kimi tek parçayla şöhret olan sanatçıların bir süre bakmışınız esamisi okunmaz.
Hınıs kültür sitesi yayına girdiğinden beri her düşünceye, her görüşe eşit mesafede olmuştur. Nasıl ki siteyi ilk kurduğumuzda söylediğimiz her sözümüzü bugünde tekrarlıyoruz. Toplumsal bilimden siyasete ,kültürden günlük yaşama bu konu ve kavramların sıkça tartıldığı önyargıların esiri olmadan her düşünceye saygı ilkesi ile çıkmıştık yola.
Sanattan doğaya, spordan kültüre, hukuktan felsefeye, tıptan tarihe, yöre sorunlarından ülke ve dünya sorunlarına kadar her alanda söyleyecek sözü olan herkesi sitemize beklediğimizi söyledik. Gördük ki bu süre içinde çokta tartışılan konuların muhatabı olduk. Bunlara büyük olgunlukla cevap verdik. Öyle zaman oldu ki; bir iğnenin gözünde deveyi geçirmek kadar zor anlar yaşadığımız olsa da biz hiçbir düşünceye haşa saygısızlığımız olmadı.
Bu minvalde yolumuza devam edip, eksiklerimizi görüp Hınıs’a ve Hınıslıya hizmet etmeyi görev bilen bizlerin, bir ekip ruhu ile sitemize yeni katılan muhabir arkadaşlarımızla Hınıs’ın her sorunu yerinde tespit etmeyi görev bilip yakın zamanda sanal ortamın yanında açacağımız Hınıs kültür sitesinin bürosuyla da sorunu siteye yazamayan veya evinde bilgisayarı olmayan her hemşehrimizin çok rahatlıkla sorununu gelip anlatacağı bir adres olacağız.