Tehlike büyük, erken seçim kapıda
Çürüyoruz efendiler!…
Biliyorum zordur yazmak,
zordur konuşmak.
Konuşanların ve yazanların ödediği bedel rol model olarak toplumun önün de dururken.
İyi gitmiyoruz!
Artık yanlış ve hatadan öte şeyler yaşanıyor demek cesaret isteyen bir şey…
Öylesine bir çürüme kaplamış ki her yeri; vicdanlar bile hesap kitap işine döndü, ahlak hesap kitap işine döndü.
Oysa bizleri yaşatacak asil davranış kodları bunlar olmalı.
Ama ne yazık ki düşüncesine göre,
inancına göre, etnik kimliğine göre harekete geçiyor vicdanlar.
Bizden mi, değil mi hesabı yapılıyor.
Bu durum kanser hücresi gibi her yeri sarmış.
Ne acıdır ki bundan güç elde ediliyor.
Bundan saygınlık elde ediliyor.
Bundan inanç elde ediliyor.
Altına hücum gibi saldırıyoruz bu çürüme haline
Koca koca analizler yapmak gerekmiyor.
Ya da koca koca kitapları okumak da gerekmiyor.
Bu gerçeğimiz bizlerin gözleri önünde cereyan ediyor.
Rahatsızlık duymuyoruz.
Vicdanı muhasebeye yatırmıyoruz.
Biriken on binlerce acı insan hikayeleri bile bizi kendine getirmiyor.
Neler oluyor bize?
Biz böyle değildik.
Bu böyle olmamalıyız bile diyemiyoruz.
Nereye kadar?
Ve ne zaman haykıracağız hikayelerimizi birbirimize anlatmak icin, ne zaman vicdanlarımızı ortaklaştıracağız?
Ve en önemlisi de “lale devri yaşayanlar” ne zamana kadar bizlerin rol modelleri olacak?
Niçin sormuyoruz?
Bu ülke adaletsizliği…
Bu ülke hukuksuzluğu…
Bu ülke yoksulluğu hak etmedi diye.
Büyük büyük analizler konusu değil bu…
Sadece ama sadece insan olmakla alakalı.
Doğru durmakla alakalı.
Düşüncelere saygı ile alakalı.
İnançlara saygı ile alakalı.
Etnik kimliklere saygı ile alakalı.
Bizi, biz yapma ile alakalı.
Yoksa dünyada ne olup bittiği konusunda onlarca yazı yazabilirim.
Bölgede ki dengeler konusun da saatlerce konuşabilirim.
Siyasetin yeni yol arayışlarının sonuçları ile ilgili yeterli öngörüye de sahibim.
Önümüzde ki sene yani 2020 de bir erken seçimin olacağını da şimdiden söyleyebilirim.
Ama içimden gelmiyor, kocaman laflar söylemek
Yüreğim daralıyor bu çürümeyi gördüğüm zaman.
Ve tarihsel tecrübeler bize şunu acı ile öğretmiştir “çürüyen toplumlar karanlıktan kurtulamazlar ve elde ettikleri güç ve zenginlik onları daha da çürütür ”
Evet tehlike büyük.
Çürüyor bu toplum.
Hep beraber çürüyoruz.
Ve caresi varken, sesiz kalmak cok acı!